Konservatuvarlar

Günümüzde sanatçı yetiştiren kurum olarak bilinen konservatuvarların kuruluş süreci, cumhuriyet dönemi öncesine dayanmaktadır. Cumhuriyet öncesi dönemde konservatuar niteliğindeki ilk kurum 1914 yılında çalışmalarına başlanan ve 1917 yılında “Geleneksel Türk Sanat Müziği Eğitimi” vermek amacıyla kurulan Darülelhan’dır. Bu kurumlar, ülkemiz tarihinde müzik eğitiminin gelişmesinde oldukça önemli bir role sahiptir. Bu kurumlarda verilen eğitim başlarda Türk Müziği ile sınırlıyken ilerleyen zamanlarda çok sesli müziğin de eğitim programlarına dahil edilmesiyle daha gelişkin bir yapıya sahip olmuştur. Uzmanlara göre müzik eğitim tarihinde belirleyici bir öneme sahip olan bu kurum daha sonra İstanbul Konservatuarı ve İstanbul Belediye Konservatuarı adını almıştır. Şehir orkestrası, şehir korosu, Türk sanat müziği ve folklor topluluğu da oluşturan kurum, çok sayıda sanatçı yetiştirmiştir. İlerleyen süreçte bu sanat merkezi bünyesine müzik çalışmalarının yanı sıra, tiyatro ve bale bölümlerini de katmıştır. 1986 yılında günümüzde konservatuarlar arasında önemli bir yere sahip olan  “İstanbul Üniversi­tesi Devlet Konservatuarı”na dönüştürülmüş ve Yüksek Öğretim Kurumu’na bağlanarak varlığını sürdürmüştür.

Günümüzde devlet konservatuarları farklı sanat dallarında, uygulamalı ve kuramsal eğitim yapan orta dereceli sanatçı yetiştirmek amaçlı meslek okulu olarak yapılandırılmıştır. İlk kurulan yıllara nazaran konservatuarlarda Batı müziğine yönelen bir eğitim sistemi­nin etkisiyle modernleşme sağlanmıştır. Özellikle Cumhuriyet Döneminde her alandaki yenileşme hareketleri ile konservatuarlar git gide gelişen bir yapıya sahip olmuşlardır (Şahin ve Duman, 2008).

Konservatuarların kurulması ile güzel sanatlar alanında yetenekli çocukların küçük yaşlardan itibaren üniversitelerin devlet konservatuvarlarına bağlı olarak açılan müzik ve bale ilköğretim kurumları ile müzik ve sahne sanatları liselerinde eğitim görmeleri ve yetiştirilmeleri amaçlanmıştır.

Bu kurumların kuruluşunu, eğitim-öğretimin gerçekleştirilmesini, personel ve denetimine ilişkin esasları da kapsayan yasa 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 33 üncü ve 58 inci maddeleri ile 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 7. maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Konservatuarların amacı, müzik alanında yetenekli olan öğrencilerin;

İlgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim-öğretim görmelerini,

Özel yetenek gerektiren üst öğretim programlarına hazırlanmalarını,

Yetenekleri doğrultusunda yorum ve uygulamalar yapabilen, yaratıcı ve üretken kişiler olarak yetişmelerini,

Araştırmacılığa yönelmelerini,

Ulusal ve uluslararası eserleri tanımalarını ve yorumlamalarını sağlamaktır.

 Konservatuarlarda eğitim ilköğretimde müzik ve bale lisede ise müzik ve sahne sanatları olmak üzer iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Müzik bölümü, yaylı çalgılar, üflemeli ve vurmalı çalgılar, piyano ana sanat dallarından oluşmaktadır. Bu dallar;

1) Yaylı çalgılar ana sanat dalı: Keman, viyola, viyolonsel, kontrbas,

2) Üflemeli ve vurmalı çalgılar ana sanat dalı: Flüt, obua, klarnet, fagot, korno, trompet, trombon, tuba ve vurmalı çalgılar,

3) Piyano ana sanat dalı: Piyano, arp ve gitar, gibi sanat dallarından oluşur.

Bu kurumlarda öğretim programları Bakanlık Talim ve Terbiye Kurulunca kabul edilen öğretim programları ve haftalık ders çizelgeleri esas alınarak uygulanmaktadır.